Kayıp merkez için rehber: Bana zarar veremezsin
Çağımızın yeni hastalıklarından biri de şüphesiz pek çoğumuzun muzdarip olduğu arayış halidir.
Hayatımıza hızla giren ve içinde yer almadığımız takdirde kendimizi eksik hissetmemize neden olan trendlerin, geldikleri anda yerini yenileriyle almasıyla yaşadığımız baş dönmesi, ne aradığımızı anlamamıza yardımcı olmuyor.
Yılın moda renklerini, dekorasyon trendlerini, öne çıkan tatil destinasyonlarını, en popüler kafe ve tasarım restoranlarını takip etmeye çalışırken, kendi isteklerimizin ne olduğunu düşünmeye bile zaman bulamıyoruz.
Sürekli olarak istek uyaranları tarafından yönlendirilen insanlar artık merkezlerini bulmakta ve orada kalmakta zorluk çekiyorlar. Daima ve daima dışarıya kaçma, dışarıya odaklanma, dışarıdan etkilenme, dışarıya heveslenme hali…
Ancak bu sürüklenme halinden çıkmak, odağımızı kendimize çevirmek, merkezimizi bulmak mümkün. Nasıl? Bu tam olarak bunu açıklamak için yazılmıştır.
Başkasının savaşına karışmak
Merkezde duran, başkalarının savaşına müdahale etmeyen, esnek ve sakin bir insanın incinmesi, kırılması, yaralanması mümkün değildir. İnsan incinmemek adına ne kadar güçlü, sert ve katı bir savaşçı olursa, o kadar incinir. Koruyucu kalkanlar insanları daha savunmasız hale getiriyor.
Gerçek gücünüzü dışarıdan aldığınız zırhtan değil, merkezinizdeki esneklikten alırsınız.
Peki merkez nerede?
Kendini arıyorsun…
Bu kitap kendini arayan insanlar için yazılmadı. Merkezini kaybetmiş insanlar için yazılmıştı. Dışarı çıkıp aramak için değil, içeri girip bulmak için yazılmıştı.
İnsan merkezini dışarıda bulamaz, merkez içeridedir, bulmaya karar verdiğinizde dönüp tekrar keşfedersiniz. Merkezde olmayı bilen insan için kaos, sıkıntı, umutsuzluk, güvensizlik, yetersizlik ve dehşet yoktur.
Kitap sayfası için iletişim: